Çocuk Hakklarının Tarihsel Gelişimi

Çocuk hakları alanındaki ilk toplumsal politika belgesinin İsviçre’de 1779 yılında bir emirname olarak ortaya çıktığı ifade edilirken ilk ciddi adımların birinci dünya savaşı sonrası çocukların acil gereksinimlerini gidermek için kurulan Çocuklar İçin Uluslararası Yardım Örgütü sayesinde başladığı belirtilmektedir. Sonrasında Uluslararası Çocuk Refahı Birliği adını alan bu örgütün çabaları ile 26 Eylül 1924 tarihinde Milletler Cemiyeti Genel Kurulu’nda çocuklarla ilgili ilk uluslararası ve kapsamlı belge olan “Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi’nin” kabul edildiği bilinmektedir. Birleşmiş Milletler’in kurulmasından sonra 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kabul edilmiş ancak bu belge içinde çocuklara özel düzenlemelere yer verilmemiştir. Bu eksikliğin giderilmesi ve çocukların özel ihtiyaçlarının karşılanması amacı ile yapılan çalışmalar sonuç vermiş ve 20 Kasım 1959 tarihinde 79 ülkenin katılımı ile Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Çocuk Hakları Bildirgesi oy birliği ile kabul edilmiştir. Bu bildirge ile çocukların eğitim, sağlık ve korunma gibi haklarına yer verilirken 1979 yılı bütün dünyada Uluslararası Çocuk Yılı olarak ilan edilmiştir. Bu çabaların en önemli adımı olarak ortaya çıkan Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım 1989 da kabul edilmiş ve bugün Somali ve Amerika Birleşik Devletleri dışında 191 ülke tarafından kabul gören en önemli belgelerden biri haline gelmiştir. Bugün bebeklik dönemindekiler de dahil her çocuk için haklarının en belirgin bir şekilde ifade edildiği belge olan ,Çocuk Hakları Sözleşmesi üç kısımdan oluşmaktadır.
• Birinci bölümde çocuk hakları düzenlenir.
• İkinci bölümde sözleşmenin uygulanması, uygulamanın izlenmesi ve
BM Çocuk Hakları Komitesi’nin kuruluş ve çalışma esasları düzenlenir.
• Üçüncü ve son bölümde ise sözleşmenin yürürlük ve yürütülmesi ile ilgili nihai hükümler vardır.
BEBEKLİK DÖNEMİNDE ÇOCUK HAKLARI
Başta BM Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere çeşitli ulusal ve uluslararası belgelerin güvence altına almaya çalıştıkları bebeklik dönemindeki çocukların hakları fizyolojik, sosyal-duygusal ve güvenlik olmak üzere 3 boyutta ele alınmıştır. Bebeklik döneminde çocuk açısından fizyolojik olarak başta beslenme ve sağlık olmak konuları öne çıkmaktadır. Gelişimin en kritik dönemlerinden biri olan bebeklik döneminin çocuk açısından sağlıklı geçmesinde onun nasıl ve ne şekilde beslendiği çok önemlidir. Yeni doğan bebeğin sindirim sistemi, sadece annelerinin sütünü ve benzeri sıvıları sindirebilecek düzeyde olduğundan çocuğun gelişim sürecindeki ilk ve en önemli besin olan anne sütünü yeterince alabilmesi onun temel haklarından bir tanesidir.
Henüz yorum yapılmamış.